Talat ÇELİK
demirbaşlı bir gök, kurumuş tütün
kız çocuğu yapılmış mısır koçanı,
gecenin heybesi, günün şapkası,
ırmağa dökülen uğursuz ay,
tozlanıyor denizlikte.
ormanın yivi, şarabın tutunduğu
yaşlı üzüm bağı, ölümün ve kentin
anlamsız kuşu, taşın kırıldığı incir,
damdan sızıyor, bak, gördün mü?
çevir kafanı görmedinse eğer,
elini çek hançerenden, dinle,
sözlerim kayıp bir batık gibi
anlatıyor sana seviyi,
insan bir irini anlatamaz çünkü,
açık yaraları ve kabuk bağlayan geceyi,
tanrıların dinlediği çelimsiz ilahileri.
öyle ki, seni dinliyorum apansız irkilip
bana, batık sözlerimden bahset:
çünkü onlar düştür,
insan bir düşü anlayamaz.