Cem KERTİŞ
Batılı ülkelerle kıyasladığımızda ülkemizde e-kitap neden yeterince ilgi görmedi? R. Campel, C. Martin ve B. Fabos’un ortaklaşa yazdığı Medya ve Kültür kitabından amazon.com’un e kitap ve e-okuru 2007 yılında dünyaya tanıttığını öğreniyoruz. Ülkemiz ise e-kitap ile 2011 yılı civarında tanıştı. Batılı ülkelerin okurları ülkemiz ile karşılaştırıldığında e-kitabı çok daha fazla benimsedi. E kitabın tüm avantajlarına rağmen, ki o avantajlara birazdan değineceğim, Türkiyeli okur tarafından yeterince tercih edilmemesinin kültürel bir sebebi olabilir mi?
Yazının ve kitabın icadından bu yana okuyan insan içinde yaşadığı toplum tarafından makbul görülmüştür. Meselenin dini boyutuna bakalım! Tanrı insanlara “kitap” yoluyla ulaşmıştır. İncil, şimdiye dek baskısı en fazla olan kitaptır. Kuran’ın ilk emri “Oku” dur. Yine Kuran’ın Zümer Suresi’nde şöyle yazar: “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” Türkiye’de birçok evin en güzel köşesinde Kuran bulunur. Peki, kaç kişi inandığı Kuran’ı okuyup anlama zahmetinde bulunmuştur? Evet, dinin emrine rağmen yeterince okuyan bir toplum olmadığımızı veriler gösteriyor. Şimdi yeniden konumuza odaklanalım. Türk toplumu e-kitabı Batılı toplumlarla kıyaslanıldığında neden yeterince benimsemedi? Biz gösterişi seven bir toplumuz. Sahip olduklarımızı ve yapıp etmelerimizi başkalarına göstermeyi seviyoruz. İbadetimizi bile havasını atıyoruz. Bakın bakın ben oruç tutuyorum, cumaları kaçırmıyorum… Bu bağlamda okuduğumuz kitabı da göstermeyi seviyoruz ve genellikle popüler olanı okuyoruz; çünkü önemli olan gündemi konuşmak, derini ve anlamlı olanı değil. Önemli olan görünmek! Oysa e-kitap dışarıdan görünmüyor. Düşünüyorum öyleyse varımın devri geçti. Görünüyorum öyleyse varım devrindeyiz.
E-kitapların yüklendiği cihazlar ile binlerce kitabı yanınızda taşıma şansına sahipsiniz. Sadece ince bir kitap kadar yer kaplar. Mesela kitap almak için şehrin merkezi bir yerine ulaşmanıza ya da sipariş verdiğiniz kargoyu beklemenize de gerek yoktur. E-kitabı çok hızlı ve çok daha ucuza satın alabilirsiniz. Metin içindeki bilmediğiniz bir kelimeyi hızla öğrenebilir uzun uzun notlar alabilirsiniz. Oysa matbu kitapta kenar boşlukları kadar not alma şansınız vardır. E-kitap çevrecidir, kâğıda, bir başka söyleyişle ağaca ihtiyacı yoktur. Elbette kitap kokusunu seven ve alışkın olduğuyla devam etmek isteyen okurlar çoğunlukta; ama şu da bir gerçek ki yeni olan ve avantajlarla gelen her şey kabul görmüştür. Mesela, akıllı telefonlar ankesörlü telefonların yerini hızla almıştır. Mesela, bilgisayarlar daktiloların pabucunu dama atmıştır… Nostaljiyi seven küçük bir kesimi saymazsak yeni olan yenilikleriyle geldiği için her daim toplum tarafından benimsenmiştir.
Gösterişi seven bir toplum olmamıza rağmen teknolojiyle çok erken yaşlarda tanışan yeni nesillerin gelecekte e-kitabı tercih edeceğini düşünenlerdenim. Yeninin eskiyi yeneceğine inanıyorum. Kütüphanelerini yanında taşıyan insanların çoğalacağını, ağaçların kitaplar için kesilmeyeceğini umut ediyorum.
Comments